-
1 diş macunu
Zahnpaste f -
2 diş macunu
зубна́я па́ста -
3 diş macunu
теш пасты -
4 diş macunu
n. toothpaste, dentifrice* * *1. dentifrice 2. toothpaste -
5 diş macunu
macûna diranan -
6 diş\ macunu
зубна́я па́ста -
7 diş macunu
цэлъэкI/ дзэлъэщI ГЫН -
8 diş macunu
цэлъэкI паст -
9 diş macunu
toothpaste -
10 diş macunu alabilir miyim
Can I have some toothpaste -
11 diş
diş açmak Gewinde schneiden;-e diş bilemek fig auf Rache sinnen gegen A;diş çıkarmak zahnen;diş çukuru ANAT Alveole f, Zahntasche f;diş çürüğü Karies f, Zahnfäule f;diş dolgusu Füllung f, Plombe f;diş fırçası Zahnbürste f;ona diş geçiremedi er/sie konnte nicht mit ihm/ihr fertig werden;diş gıcırdatmak mit den Zähnen knirschen;diş kemiği Zahnbein n;diş macunu Zahnpasta f;diş mastarı TECH Gewindekaliber n;diş ünsüzü GR Zahnlaut m, Dental m;dişe dokunur genießbar; lohnend;dişinden tırnağından artırmak sich (D) etwas vom Munde absparen;kesici diş Schneidezahn m;azı dişi Backenzahn m;göz dişi Aug(en)zahn m;süt dişi Milchzahn m -
12 diş
"1. tooth. 2. tusk. 3. tooth (of a saw, comb). 4. cog (of a wheel). 5. ward (of a key). 6. thread (of a screw). 7. clove (of a garlic). 8. head (of cloves). 9. slang dope, hashish. - açmak /a/ to thread, cut threads (in/on). - ağrısı toothache. -ten artırmak to economize on food. - bakımı dental care. - bilemek /a/ to watch for a chance to take revenge (on). - çekmek to extract a tooth. - çıkarmak to cut a tooth. - çukuru socket of a tooth. - çürüğü dent. cavity. -ine değmemek (for food) to be very little. - diş having many teeth or cogs; serrated. -e dokunur worthwhile. -leri dökülmek to lose one´s teeth through age. - düzeltimi orthodontics. - fırçası toothbrush. - geçirememek /a/ to be unable to order (someone) around. - geçirmek /a/ to be able to influence (a powerful person). -i gıcırdamak to have a strong desire for something. - gıcırdatmak to gnash one´s teeth, show one´s anger. -ine göre within one´s power, within the range of what one can handle. - göstermek /a/ to threaten. - hekimi dentist. - hekimliği dentistry. - kamaştırmak to set one´s teeth on edge. - kapanımı dental occlusion. - kemiği anat. dentine. - kırmak slang to doctor a cigarette. - kirası 1. hist. presents or money given to guests after a meal in Ramazan. 2. a side benefit (in addition to one´s wages). -inin kovuğuna bile gitmemek/dişinin kovuğunu doldurmamak (for food) not to be enough to satisfy one. - kökü root of a tooth. - macunu toothpaste. - oluşumu odontogeny. -ini sıkmak to grit one´s teeth and bear it. - siniri dental nerve. -ini sökmek /ın/ to render (a person) harmless. - tabibi dentist. - taktırmak to be fitted out with false teeth. -inden tırnağından artırmak to scrimp and save. -ini tırnağına takmak 1. to try everything, try every means, try every way. 2. to work in spite of great difficulties. - tozu tooth powder. - yuvası tooth socket, alveolus." -
13 зубная паста
diş macunu -
14 теш пасты
diş macunu -
15 خمير دندان
diş macunu -
16 tandpasta
diş macunu [-nu] s -
17 toothpaste
dis macunu -
18 dentifrice
diş macunu -
19 toothpaste
diş macunu -
20 can i have some toothpaste
diş macunu alabilir miyim
- 1
- 2
См. также в других словарях:
diş macunu — is. Dişleri temizlemede kullanılan macun … Çağatay Osmanlı Sözlük
diş — is. 1) Çene kemiklerinin üstüne dizili, ısırıp koparmaya ve çiğnemeye yarayan sert, beyaz organlardan her biri 2) Çark, testere, tarak vb. çentikli şeylerdeki çıkıntıların her biri Çarkın dişleri tebessüm eder gibi tatlı bir ses çıkardı. S. F.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
macun — is., Ar. maˁcūn 1) Hamur kıvamına getirilmiş madde 2) Boyacılıkta çatlak ve aralıkları kapamak, camcılıkta camları tutturmak için kullanılan hamur kıvamında karışım Cam macunu. Yağlı boya macunu. 3) Baharlı, tarçınlı, yumuşak ve yapışkan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tüp — is., Fr. tube 1) Laboratuvarlarda türlü işlerde kullanılan, bir ucu kapalı cam boru 2) İçine krem, diş macunu, ilaç vb. maddeler konulan, bir ucu burgu kapaklı, plastik veya metal boru Tüpte kalan iki üç taneyi de yol ihtiyatı olarak zorla… … Çağatay Osmanlı Sözlük
HENGÂME-GİR — f. Meddah, oyuncu. Hikâye söyleyici, hokkabaz. * Diş macunu, leke tozu gibi şeyler satan çığırtkanlar. * Kavgacı, gürültüc … Yeni Lügat Türkçe Sözlük